1905 senesinde 18.000 denizmili kadar yol kat eden Rus Baltık donanması, Kore ile Japonya arasındaki Tsu-shima boğazında Japon donanmasıyla çatışma girdiğinde çok ağır bir hezimete uğradı ve yok edildi.
Bu savaşta Rus gemilerine en ağır darbeyi Japon gemilerinin ağır topları indirmişti ve çatışmalar esnasında Japon gemilerinde gözlemci olarak bulunan İngilizlerin verdiği raporlar neticesinde İngiltere o zaman için oldukça yenilikçi bir yaklaşımla çok sayıda hafif ve orta top yerine az sayıda ağır top ile silahlanmış ve daha yüksek sürât için de mevcut pistonlu buhar makinaları yerine yeni geliştirilen buhar türbinleri ile tahrik edilen yeni bir gemi inşa etmeye karar verdi.
İnşasına başladıktan sadece bir sene ve bir gün sonra tamamlanan bu geminin adı HMS Dreadnough idi. Bu gemi her ne kadar ciddi bir çatışmaya girmemiş olsa da kendinden sonra gelen benzer gemileri tanımlamakta kullanıldığı gibi (Dretnot) dünya donanmalarının bakış açılarını ve eğilimlerini ve taktiklerini de bir anda değiştirmişti.
Bugün tamamlanmak üzere olan ABD donanmasının yeni nesil muhribi DDG-1000 Zumwalt da bazı açılardan Dreadnought gibi zamanının askeri gemi tasarımı eğilimlerinden oldukça farklı özellikler içermesiyle benzer bir etkiye sebep olabilir gibi görünmektedir.
Dreadnought gibi zamanına göre çok yüksek bir ateş gücüne sahip olan Zumwalt bunun yanında gelişmiş beka yeteneği, üzerinde dikkâtlice çalışılmış iz azaltma teknolojileri, yüksek otomasyon gibi günümüzün suüstü harp gemilerine nazaran son derece egzotik ve radikal bir tasarıma sahiptir.
Resim.1) DDG 1000 tasarımına ait bir temsili görüntü.
Maliyeti 3,5 milyar $ olarak tahmin edilen yaklaşık 15.000 tonluk bu gemi ile ilgili olarak pek çok yenilikçi yaklaşımdan bahsetmek mümkündür. Bunlar arasında hemen göze çarpanlar olarak;
- İlk tam elektrikli harp gemisi uygulaması,
- Kapsamlı iz azaltma önlemleri,
- Dalga delici gövde, temiz ve şekillendirilmiş borda, üstyapı ve güverte,
- Kompozit bileşik üstyapı ve anten örtüsü,
- X bandı ve S bandı radarları tek sistemde birleştiren çok amaçlı çift bant radar (DBR)
- ABD için ilk çift (orta/yüksek) frekanslı gövdeye bağlı sonar,
- Çok yüksek otomasyon ve buna bağlı olarak düşük mürettebat,
- Bütün savaş ortamlarına yönelik yüksek ateş gücü,
- Yeni nesil dikey fırlatma sistemleri,
- Kara hedeflerine derin saldırı için yeni nesil uzun menzilli ve güdümlü topçu sistemleri,
- Ticari olarak hazır (COTS1) ağ merkezli bilgisayar donanımı
sayılabilir. Bunlara ilave olarak geminin en önemli niteliklerininden bir diğeri ise bütün yazılım sisteminin Linux tabanlı olmasıdır.
Xeon işlemcili IBM blade sunucuları (COTS) üzerinde çalışan işletim sistemi RedHat Linux'tur. Gemi komuta yazılımı kaynağının altı milyon satırı aştığı belirtiliyor.
Gerçek zamanlı işletim sistemi (GİS/RTOS) ihtiyacı için ise LynxOS tabanlı Linux sanal makinaları kullanılmaktadır. GİS sistemleri, gemi üzerinde füze fırlatma donanımları, sevk ve tahrik, haberleşme ve algılama gibi bütün hassas işlemler için kullanılmaktadır.
Sadece bu açıdan bakıldığında bile geçitiğimiz günlerde Tübitak tarafından duyurulan milli GİS'in ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir ki kullanım alanları dikkâtlice değerlendirildiğinde bu meselenin aslında ilk anda düşünülenden çok daha hayati olduğu söylenebilir.
Yine de DDG1000 henüz kendini ispatlamış bir tasarım değildir. Özellikle altının üstündeki deniz durumları için bu geminin denizcilik nitelikleri hakkında ciddi şüpheler mevcuttur. İlave olarak yapısal sorunlar ve yüksek otomasyondan kaynaklanan sıkıntılarla karşılaşması muhtemel olabilir.
Tasarım hakkında daha ayrıntılı veriler muhtemelen yakın gelecekte açıklanmayacağına göre bunları tersine mühendislik yoluyla kısmen elde etmeye çalışmak ve böylece daha iyi bir değerlendirme yapabilmek mümkün olabilir. Bu vesileyle, ilk olarak geminin endazesini elde etmek gerekli. Yayınlanmış bütün kısıtlı veriler, çizimler, fotoğraflar ve makaleler dikkâtlice değerlendirildiğinde gerçeğe oldukça yakın bir endaze elde edebilmek (Resim.2) mümkün oldu denilebilir.
Resim.2) Tersine mühendislikle elde edilmiş DDG1000 endazesi bilâhare yapılacak gemi mühendisliği incelemelerine temel oluşturacak.
Endazenin üretilmesi, gerekli hassasiyeti elde edebilmek açısından, çok da kolay olmadı. Eldeki verilerin sınırlı, sunumlarda ve makalelerde kullanılan muhtelif 2B çizimlerin ise bozulmuş orantılara sahip olduğunu belirtmek gerekir. Yine de belki omurga ile baş omuzluk postalarının birleştiği bölge hariç ölçülerin oldukça gerçeğe yakın olduğunu düşünüyorum.
Endazeden sonraki aşamada yapılması düşünülen hesaplamalar;
- Direnç niteliklerinin incelenmesi
- Denge niteliklerinin incelenmesi
- Denizcilik niteliklerinin incelenmesi
- Basınç izi değerlendirmesi
- Dümensuyu izi değerlendirmesi
- Radar kesit alanı değerlendirmesi
- Kızılötesi iz değerlendirmesi
konularını kapsayacaktır. Ama tamamlanması ne kadar zaman alacak, söylemek zor. En azından başladım...
|