Tarih
Tarih -
Muhtelif Konular
|
Çarşamba, 21 Ağustos 2013 |
Yüzyıllar boyunca, çok kısa bir zaman öncesine kadar İstanbul'un en önemli nakil vasıtası kayıklardı. Şekil, biçim ve kürek sayısı itibarı ile amaca göre üretilmiş çeşitli kayık türleri mevcuttu. Bu kayıkların inşası, bakımı ve kürek ile denizde sevk edilmesi de çok önemli bir iş sahası oluşturuyordu.
Osmanlı döneminde insanlar baba adları, memleket adları ve aldığı lâkaplardan ayırt edilirdi. İstanbul'un kayıkçı esnafını oluşturan insanların da aldıkları lâkaplar mevcuttu. Hepsini saymak zor olmakla birlikte kayıkçı esnafı sayım defterinden alınmış en azından bazılarını sıralayabiliriz.
|
Devamını oku...
|
|
Tarih -
Türk Denizciliği
|
Pazartesi, 15 Eylül 2003 |
18.yüzyılın başlarından itibâren zafiyyet halini giderek arttıran ve özellikle kendisini, asrın son çeyreğinde Rus ve Avusturya cephelerinde uğranılan ağır mağlubiyyetler neticesinde acı bir şekilde hissettiren, Avrupa tarzında eğitimli ve düzenli bir ordu ve donanma, fennî topçuluk ve askerî teknik sınıflara, teknik eğitime ve dolayısıyla askerî mühendislik bilimlerine duyulan ihtiyaç, bu sahalarda bazı ilk adımların atılmasını kaçınılmaz kılmıştır.
Devletin çağdaş mühendislik hizmetlerini karşılayabilmek amacı ile ilk hamlede fevkalâde mütevâzı şartlar dahilinde eğitime açılan ve geliştirilmesinde, gerekli ölçü ve yeterlilik seviyesine getirilmesinde dâima güçlük çekilmekle beraber, nihâyet devamlılık arzedecek olan ilk müessesenin, daha sonraları yerleşen parlak ismiyle;
"Mühendishâne-i Bahr-i Hümayûn" yani "Devlet Deniz Mühendishânesi"
olduğu bilinmektedir.
|
Devamını oku...
|
Tarih -
Muhtelif Konular
|
Salı, 29 Mayıs 2001 |
Yanlış hatırlamıyorsam Ocak 2000 tarihinde, İstanbul'daki Deniz Müzesine yaptığım bir ziyaret sırasında duvarda asılı duran ve aşağıda gördüğünüz Barbaros Hayrettin Paşa'nın ünlü Sancağı'nın altında müze tarafından yazılmış sancak ile ilgili açıklamaları okuduğumda gözlerime inanamadım.
Söz konusu açıklamalarda özetle; resmin ortasındaki kılıcın alt bölümünün mason pergeli, kılıcın üst bölümünün ise hristiyan haçı olarak nitelendirildiğini ve teslisi simgelediğini ve Paşa ile etrafındakileri masonik bir hıristiyan ve yahudi karması (alttaki Mühr-ü Süleyman ya da diğer bir ismiyle Davut Yıldızı sebebiyle) olduğunun açıkça iddia edildiğini belirtsem sanırım yeterli olur.
|
Devamını oku...
|
Tarih -
Muhtelif Konular
|
Pazartesi, 26 Mart 2001 |
93 Harbi diye bilinen Türk - Rus savaşının her tarihî olay gibi deniz harp tarihi yönünden de ibret dolu dersleri vardır. Bu harpte İdris Bey sayesinde, Osmanlı imparatorluğu bahriyesine ilk defa torpido silâhı girmiş ve müteakip senelerde ehemmiyeti anlaşılarak kullanılmaya başlanmıştır. Kendi sahasında Türk bahriyesinde reform yapmış olan bu zat, çok seneler sonra ancak yüzbaşı rütbesine kadar yükseltilen İdris Bey'di.
Onun değil bir resmini, adını dahi güçlükle bulmanın üzüntüsünü duyuyoruz. 1877-1878 Harbi'nde Osmanlı bahriyesi dünyanın en modern ve en kuvvetli birkaç donanması arasında olduğu halde mağlubiyete uğradı. Burada da tarih bize teknik ve ilmin bir örneğini vermiştir. Sultan Abdülaziz devrinde ulaştığı büyük güce rağmen bu donanma cari tabya tatbikatları ile olgunlaşmamış, Boğaz'da bir süs gibi kalmıştır.
|
Devamını oku...
|
Tarih -
Reisler
|
Çarşamba, 15 Kasım 2000 |
Koca Murat Reis Arnavut kökenlidir. Gönüllü olarak katıldığı Turgut Reis'in yanına yetişmiştir. 1585'te Kanarya adalarına yaptığı seferle de tanınır. Cezayir Büyük Amiralliğine bağlı olarak çalışmış, özellikle 16.yüzyılın sonlarında ün kazanmıştır. Kanunî Sultan Süleyman zamanında Osmanlı donanmasına girdi. Muhiddîn Pirî Reis, Murat Ali Reis komutasında birçok savaşlarda bulunarak yararlılıklar gösterdi.
Barbaros Hayreddin Paşa'nın Haçlı Donanması amirali Andrea Doria ile yaptığı Preveze Deniz Savaşına (1538) Turgut Reis kumandasında, reis olarak katıldı. Savaşta gösterdiği başarı ününü arttırdı. Bu tarihten sonra Turgut Reis'in yanından ayrılmadı ve onunla deniz savaşlarına katıldı.
|
Devamını oku...
|
Tarih -
Reisler
|
Pazartesi, 21 Şubat 2000 |
Menteşeli bir köylünün çocuğu olarak, Bodrum yarımadasının batısında bulunan Karabağ köyünde (bugünkü Turgutreis) dünyaya geldi. Önceleri çobanlık yaptı. Sonra bir korsan gemisine levent yazıldı. Kısa zamanda reis oldu ve Hayreddin Paşa'nın yanına girdi. Preveze zaferinde görevini başarıyla gerçekleştirdi.
1540'da Salih Reis ile beraber esir düşerek Cenova'ya götürüldü. Üç yıl gemilerde forsa olarak çalıştırıldı. 1543'de Cenova'yı kuşatan Barbaros Hayreddin Paşa tarafında ikisi de kurtarıldı. Turgut Reis yine Akdeniz'de korkulu akınlara başladı. Bu arada Cerbe adasındaki üssü bir birleşik Avrupa donanması tarafından basıldı.
|
Devamını oku...
|
Tarih -
Türk Denizciliği
|
Çarşamba, 09 Şubat 2000 |
Türk Korsan Filoları'nın 16. 17. ve 18.yüzyıl için Atlas Okyanusu'ndaki bilinen avlanma sahaları resim.1'deki haritada gösterilmiştir. Mavi çizgiler başlıca av bölgelerini ve kırmızı çizgiler ise izlenen rotaları gösterir. Bu harekâtların tamamı Cezayir'deki Garp Ocakları tarafından idare ediliyordu. Soru işaretiyle gösterilen sahalar da mantık çerçevesinde muhtemel hedefler arasında bulunmakla birlikte henüz bu konuda bir bilgi elde edemedim.
Diğer taraftan bir İngilizce kaynakta rastladığım bilgiye göre; bugünkü Kanada'nın hemen doğu kıyısında bulunan Newfoundland adasının etrafında da 16.yüzyılın ikinci yarından itibaren Türk korsanlarının mevcudiyetinden bahsedilmektedir.
|
Devamını oku...
|
Tarih -
Türk Denizciliği
|
Pazartesi, 31 Ocak 2000 |
1627 senesinde Küçük Murat Reis Cezayir Limanı'ndan 15 pâre gemi ile yelken açıp, Cebelitarık'tan çıkmış ve kuzeye, soğuk ve sisli denizlere yönelmişti. Aslında Türk korsanlarının daha önceki yıllarda da Atlas Okyanusu'na açılıp özellikle Kanarya adalarına seferler düzenledikleri bilinmektedir.
Örneğin Koca Murat Reis emrindeki 2-3 parçalık küçük bir filo ile 1585 senesinde Cebelitarık boğazından çıkıp Kanarya takım adalarından bazılarını talan etmiş, Lanzarotto adası valisini ve yakınlarını esir almıştı. Daha sonra, o günlerin adeti olarak, aracılar sayesinde bu esirlerden bazıları fidye alınarak serbest bırakılmıştır.
|
Devamını oku...
|
Tarih -
Reisler
|
Pazar, 12 Eylül 1999 |
Gelibolu'da doğduğu sanılan Kemal Reis'in bazı Osmanlı kaynaklarında Karamanlı bir Türk ailesinden geldiğini yazar. Gençliğinde korsanlık yaptı, daha sonra Gelibolu'da Osmanlı donanmasına deniz piyadesi (Azep askeri) olarak girdi ve Azeplar Reisliğine yükseldi. Eğriboz seferinde Mahmut Paşa kumandasındaki donanmaya katıldı, adanın fethinden sonra (1470) oraya yerleşti. Adadaki korsanların reisliğini üzerine alarak Venediklilerle mücadele etti. Türkler ve Venedikliler arasında ün yarattı.
1487 yılında 2.Beyazıt kendisinden yardım isteyen Gırnata (Granada) hükümdarı Hasan'a yardım için bir korsan filosuyla birlikte Kemal Reis'i gönderdi. Kemal Reis Endülüs Müslümanlarının İspanya ile yaptığı savaşta bir İspanyol filosunu bozguna uğrattıktan sonra, Malaga şehrini fethetti, yardımı sağladı ve batı Akdeniz'in ele geçirilmesinde etkili oldu.
|
Devamını oku...
|
Tarih -
Reisler
|
Cumartesi, 21 Ağustos 1999 |
Büyük bir Türk amirali, coğrafya ve matematik bilginidir. İstanbul, Galata'da doğdu. İstanbul'un fethinden sonra Sinop'tan gelerek buraya yerleşen denizci ailenin oğludur. Dedesi ve babası tersane kethüdasıydı. O da küçük yaşta tersane hizmetine girdi.
Barbaros Hayreddin Paşa'nın yanında yetişti. Seydi Ali Reis, tersane kethüdası olduğundan bir deniz harekatında bağımsız olarak kumandanlık yapmadı. Rodos'un fethine (1522) ve daha sonra Akdeniz'de cereyan eden bütün deniz savaşlarına Hayreddin Paşa'nın yanında katıldı ve batı Akdeniz bölgesini çok iyi öğrendi.
|
Devamını oku...
|
Tarih -
Reisler
|
Cumartesi, 21 Ağustos 1999 |
Ünlü bir Türk amirali ve coğrafya bilginidir. Muhiddîn Pirî Osmanlı denizcilerinin yatağı Gelibolu'da doğdu. Çağını aşmış insanlardan biri olarak karşımızda duran Pirî Reis, 16.yüzyıl Osmanlı dünyasının renkli kişilerindendir. Korsan, gemi reisi, gezgin, Osmanlı donanmasını Mısır kaptanı, Türk haritacılığının gerçek kurucusu, eşsiz bir kartograf ve deniz bilimleri üstâdıdır. Eserleri beş yüz yıl sonra yine ilgi çekmekte, hayranlık uyandırmakta, nasıl oluşturulduğu üzerinde tartışmalar yapılmaktadır.
Amcası Kemal Reis'in yanında denizciliğe başladı. Kemal Reis ile birlikte Endülüs Müslümanlarının İspanyollardan kurtarılmasına (1486), Sicilya, Korsika, Sardunya ve Fransa kıyılarına yapılan akınlara katıldı (1490-1491)
|
Devamını oku...
|
Tarih -
Deniz Savaşları
|
Cumartesi, 21 Ağustos 1999 |
Kaptan-ı Derya Hayreddin Paşa, 1538 yılının kış ve bahar aylarını, Kanunî Sultan Süleyman'ın emriyle İstanbul'da kalarak yeni bir donanmanın inşası hazırlıklarıyla geçirmişti. O sırada Almanya imparatorluğu, İspanya krallığı ile Papa ve Venedik hükümetleri, harp halinde bulundukları Osmanlı devletine karşı bir antlaşma yapmış bulunuyorlardı.
7 haziran 1538'de Hayreddin Paşa, kırk parça kadırga ile 2.Adalar seferine çıkmak zorunda kalmıştı. Sefer zamanı geldiğinde; padişah emriyle vezirlerin kendi keselerinden inşa ettirmekte oldukları 100 gemiden sadece onu tamamlanmış geri kalan doksan tanesi henüz bitirilememişti. Hayreddin Paşa bu gemiler bitirilmedikçe denize çıkmak niyetinde değildi. Fakat Salih Reis komutasındaki 20 geminin muhafazasında Mısır'dan getirilmekte olan Hint hazinesini ele geçirmek isteyen Andrea Doria'nın 40 kadırga ile Girit sularına geldiği haber alınmıştı.
|
Devamını oku...
|
Tarih -
Reisler
|
Perşembe, 19 Ağustos 1999 |
Sayılamayacak kadar büyük başarılara imza atan Gazi Hasan Paşa, ülkemizde ilim ve eğitimin yayılması, donanma ve tersanede ehliyetli, çağdaş mühendislik bilgilerine sahip kişilerin çalışarak başarılı olması amacıyla, 1773 senesinde, Haliç'te, Tersane-i Amirenin Darağcı semtinde, büyük maçunanın bulunduğu mahalledeki bir gözde, Tersane Hendesehanesi'ni kurmuştur.
Burası 1784'te Mühendishane-i Bahri Hümayun, 1795'te Mühendishane-i Berri-i Hümayun, 1883'te Hendese-i Mülkiye mektebini doğurmuş ve İstanbul Teknik Üniversitesi, Deniz Harp Okulu ve Yüksek Denizcilik Okulu'nun kuruluşlarına ön ayak olmuştur.
|
Devamını oku...
|
|
|
↢ Başlangıç ← Önceki 1 2 3 Sonraki → Son ↣
|
|