Sıçrayan örümcekler ağ ile tuzak kurarak avlanmazlar.  Diğer taraftan bu durum hiç ağ kullanmadıkları anlamına da gelmez. Hedefi ıskalama ihtimaline karşı uzun sıçramalardan önce kendilerini ağ ile hareketin başladığı noktaya bağlarlar böylece hedefi ıskaladıklarında güvende olurlar.

Sıçrayan örümcekler kendilerine has göz yapıları ile diğer örümcek türlerinden ayrılırlar ve kolayca tanınabilirler.  Sekizli göz dizilişi ile yaratılmış olan sıçrayan örümcekler bu sayede hedefin mesafe ve kerterizini çok iyi algılayabildikleri 3 boyutlu ve 360 derecelik bir görüşe sahiptirler.

Bu defa tanıtılacak olan sıçrayan örümcek, Üsküdar'da nadiren görülse de rastladıklarım arasında en büyük ve bence en güzel tür olan "Philaeus Chrysops"

Bacaklarında ve sırtında kırmızı-turuncu kılları olanlar erkek, diğerleri dişi. Bu kıl yumağı örümceklerle çalışmak da nispeten kolay, çok meraklı olduklarından genellikle kaçmıyorlar. Tabii çok da büyük değiller. Buradaki fotoğraflar ortalama 4X civarında büyütme ile çekilmiştir.