SeyrüseferİhbarnameEmare → Fransa Avustralyanın Denizaltı İhalesinden Düşerken

Fransa Avustralyanın Denizaltı İhalesinden Düşerken

İhbarname - Emare
Çarşamba, 17 Şubat 2016

Yakın tarihin en yüksek maliyetli konvansiyonel denizaltı ihalesi Avustralya'da gerçekleşmekteyken ilginç gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Fransa bu ihaleye, üretmekte olduğu tek SSK sınıfı olan Scorpéne ile katılamaması sebebiyle kendi donanması için inşa etmekte olduğu Barakuda sınıfı SSN'den türettiği bir kavramsal tasarımla teklif vermek zorunda kalmıştı.

Mevcut Scorpéne tasarımı Avustralyanın ihtiyaçları için fazlasıyla küçük olduğundan Fransanın elinden gelen başka bir çözüm de mevcut değildi. İsmini Avustralyanın Büyük Mania Resifi bölgesine özgü bir köpekbalığı türünden alan Shortfin Barracuda tasarımı [1] aslında biraz küçültülmüş ve atom reaktörü temelli tahrik sistemi konvansiyonel sistemlerle (HBT dahil) değiştirilmiş bir Barracuda sınıfı SSN türevidir.

Geçmişte değerlendirildiği üzere İsveç ve İspanyanın çeşitli vesilelerle sahneden çekilmesinden sonra üç ülke kalmış durumda ve bunları kazanma ihtimâlleri açısından yüksek alçağa doğru;

  1. Japonya
  2. Almanya
  3. Fransa

olarak sıralayabilmek mümkündür. Daha önce de kısaca ele alınmaya çalışıldığı gibi aslında bu ihalenin sonucunu belirleyen ülke Avustralya'dan ziyade ABD'dir ve hem bu sebeple hem de yukarıdaki üç tekliften sadece birinin gerçekten mevcut ve kendini ispatlamış bir denizaltıyı temel almasının (diğer iki teklif sadece kavramsal tasarımdır) etkisiyle kazanan çok büyük ihtimalle daha en başından beri belli gibidir: Japonya.

 

Barakuda Sınıfı Denizaltı / SSN - Fransa

Resim.1) Fransız Donanmasının yeni SSN sınıfı Barracuda [3]
Fransa bu denizaltı için geliştirdiği tulumba-jet gibi pek çok hassas teknolojiyi de Avustralya projesinde kullanacağını açıklamıştır.

 

Kısa bir süre önce ABD kanadından gelen bazı açıklamalar [2] yukarıdaki varsayımı tam olarak destekler nitelikte gerçekleştikten sonra artık Fransa için ihalede yolun sonu gözüktü denilebilir. Tabii ki bu ihaleyi kimin kazandığı veya kimlerin kaybettiği bizim umurumuzda olacak değil fakat gerçekleşen olaylardan öğrenilebilecekler açısından yine de önemli olduğu düşünülebilir, özellikle de ABD, Avustralya, Japonya, Almanya ve Fransa arasındaki bu etkileşimden.

 

Güncelleme: 11 Mayıs 2016
Doğrusu olaylar bu sayfada ele alındığından çok farklı bir seyir izledi ve 26 Nisan 2016 itibarı ile Avustralya Hükümeti SEA1000 ihalesini Fransanın kazandığını açıkladı!

 

Şimdi bu meseleyi biraz açmak icâb ederse:

Avustralyanın gelecek nesil denizaltı projesi başladığında silah sistemleri ve savaş yönetim sistemi gibi bazı temel donanımlar hakkında kesin tercih zaten yapılmış durumdaydı ve sonuç hangi denizaltı olursa olsun bunların değişmesi mümkün değildi.

 

Söz konusu sistemler arasındaki en hassas iki bileşen Mk-48.mod7CBASS torpili ve AN/BYG-1 savaş yönetim sistemidir. İşte ABD'nin müdahâlesi [2] bu noktada geldi ve projedeki ABD kökenli hassas donanımların bir Fransız denizaltısı üzerine yerleştirilmesinin ABD askeri sırlarını tehlikeye atacağı için kabûl edilemeyeceği gayri resmî olarak beyan edildi.

 

Bahsi geçen ve mevcut en yüksek teknolojiyi içeren her iki donanım da hemen hemen ABD donanması denizaltıları tarafından kullanıldığı haliyle ve kısıtlanmadan Avustralya'ya verileceği için böyle düşünmeleri de aslında doğal bir durumdur. AN/BYG-1 [Resim.2] ABD donanmasının bütün denizaltıları yanında Avustralya donanmasının mevcut Collins sınıfı denizaltılarında da kullanılmaktadır. Mk-48.mod7CBASS torpili de günümüzde Avustralya tarafından kullanılmaktadır diğer taraftan yeni denizaltılar denize indiğinde şu anda çalışmaları devam eden mod8TI'yi teslim almış olacaklar.

Peki ya Japonya? Bu ülke Fransa'dan son derece farklıdır ve tamamen ABD'nin uydusu konumundadır velhasıl Japonya için aynı türden bir sıkıntı çıkma ihtimâli pek söz konusu değildir.

 

An/BYG-1 SYS'nin konsollarından ikisi

Resim.2) AN/BYG-1 denizaltı Savaş Yönetim Sistemi'nin (SYS) konsollarında ikisi. [4]

 

Belki şimdi akla şöyle bir soru gelebilir; bizim Reis sınıfı denizaltılar üzerinde Alman savaş yönetim sistemi var ve Almanya tarafından SYS'ye satın aldığımız Mk-48 torpilleri de bağlanacak, burada bir çelişki yok mu?

Kesinlikle yok ve aslına bakılırsa bizim açımızdan yukarıdaki olayın ibret alınması gereken yeri de burası.

Donanmamız için Reis sınıfı denizaltılarda kullanılması amacıyla sipariş edilen 48 adet Mk-48 torpili ihraç sürümü olan mod6AT'dir ki aynı silahın ilk kullanıcısı olan Brezilya Donanması için Fransa tarafından inşa edilmekte olan denizaltıların yine Fransız kökenli atış kontrol sistemlerine bağlanacak olmasına kimsenin ses çıkartmadığından da anlaşılabileceği üzere mod6AT ve mod7CBASS aslında çok farklı silahlardır. Tabii bu durumda mod6AT'ye, kağıt üzerinde çok yetenekli görünse bile, hangi şartlar altında ne kadar güvenilebileceği sorusu akla gelir ve cevap ise ancak gerçek bir savaşta ona ihtiyaç duyduğumuzda ortaya çıkabilecektir, muhtemelen iş işten geçtikten sonra. Aslında elimizdeki DM2A4'ler için de durum farklı değil.

Benzer şekilde gemi/denizaltı savaş yönetim sistemi vesaire gibi pek çok yazılım temelli cihazın güvenilirliği de doğrudan doğruya tamamen milli olabilmesi ile bağlantılıdır. Bir kısmını biz yaptık demek acı gerçeği değiştirmeye yetmez. Ya tamamını yaparsınız ya da...

Eğer mesele bu kadar hassas olmasaydı ABD en yakın müttefiklerinden olan Fransanın karşısından bile böyle bir tutum takınmak zorunda kalır mıydı? Veya tersinden bakarsak Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi ihalesinin sonucu Batı'da böylesine büyük bir infiale sebep olur muydu?

Yeni Avustralya denizaltısının seçimi sonuçlandığında teknik açıdan konuyu ayrıntılı bir şekilde değerlendirmek uygun olur çünkü bu denizaltıların kısa vadede olmasa bile orta-uzun vadede Türkiye Cumhuriyeti için ciddi bir tehdit oluşturması küçümsenemeyecek seviyede yüksek bir ihtimâldir. Avustralya dünyanın öbür ucu diye düşünebilirsiniz ama tam bir asır önce de oradan gelip bize denizaltılarını da kullanarak saldırmışlardı ve tarih sıklıkla tekerrür eder. Ayrıca bu saldırıdan halâ nasıl gurur duyduklarını görmek de dikkât çekicidir. Neyse, bu husustaki tehdit değerlendirmesini zamanı gelince ele alırız...

 

♦ Kaynaklar

1. http://en.dcnsgroup.com/news/dcns-unveils-shortfin-barracuda/
2. http://www.defenseworld.net/news/15273/
3. Resim.1) https://en.wikipedia.org/wiki/File:Barracuda-Suffren.svg
4. Resim.2) AN/BYG-1 Combat Control System, 2012, Navy Programs
 







Telif Hakkı © 1997-2020 [uskudar.biz] - sürüm 5.5.1 - Bütün Hakları Saklıdır. Kullanım şartları için tıklayın!
Joomla! GNU/GPL lisansı altında özgür bir yazılımdır.