Seyir Defteri
Seyir Defteri -
Mühendislik
|
Çarşamba, 25 Temmuz 2018 |
Basınç taşımak amacıyla tasarlanan ince cidarlı kubbeler için kullanılan geometrik şekillerden birini de melez küre olarak da tanımlanabilecek cisimler meydana getirir. Şimdi burada simitkürevî olarak adlandırılacak olan yapılardan kısaca bahsedilecektir.
Simitküre ifâdesi adından da anlaşılabileceği üzere daire kesitli bir simit ile bir (sığ) kürenin teğet hattında birleştirilmesiyle elde edilen kubbe yapısını tanımlamaktadır ki cismin genel yapısı aşağıdaki [Resim.2] üzerinde görülebilir.
|
Devamını oku...
|
|
Seyir Defteri -
Mühendislik
|
Perşembe, 19 Temmuz 2018 |
Kalan süre iyice azaldığı için hızlanmak gerekiyordu, bu durumda mukâvim tekne uçlarını kapatmaya yönelik yaklaşımlar üzerindeki değerlendirmelere kısaca da olsa daha hızlı devam etmek lâzımdı. Şimdi konunun bu üçüncü bölümünde sığ küreler ele alınacak.
Bir yarıküre üzerinde, azami çapından daha küçük bir bölümün meydana getirdiği yüzey parçası olarak açıklanabilecek sığ küreler mevcut bütün seçenekler içinde denizaltılar üzerinde kullanılması en çok tercih edilen geometrik yapılar olarak ifâde edilebilir.
|
Devamını oku...
|
Seyir Defteri -
Savunma Sanayii
|
Pazar, 15 Temmuz 2018 |
2016'nın son günlerinde, İstanbul Tuzla'da inşa edilen (TCG Alemdar) ve iki yardımcısı (TCG Akın ve TCG Işın) ile birlikte üç gemiden müteşekkil olan Donanmanın yeni Denizaltı Kurtarma gemileri için tamamen milli olarak tasarlayıp ürettiğimiz donanımların son kabûl çalışmalarını tamamlayabilmek amacıyla sabahtan geceyarısına kadar süren seyir tecrübelerinden birine katılınca, TCG Alemdar'ı daha yakından inceleyebilmek de nihâyet mümkün hâle gelmişti.
Projenin önemli sayılabilecek yerli katkı taraflarından birini meydana getirdiğimiz için neredeyse en başından itibaren konuya dâhil olduğumuzdan, çalışma süresince yaşananları da doğrudan gözlemleyebilme ve üstelik tamamen bizim dışımızda cereyan eden bâzı olaylardan ciddi seviye maddi zarar görme imkânına(!) da sâhip olmuştuk.
|
Devamını oku...
|
Seyir Defteri -
Mühendislik
|
Perşembe, 12 Temmuz 2018 |
Basınç taşıyan yapıların tasarımında çok önemli bir yeri olan küre temelli cisimlerin burkulma davranışları hakkındaki temel bir giriş, yarıküre üzerinden önceki bölümde ele alınmıştı. Şimdi küre kökenli bir başka cisim olan elipsoitler bu açıdan incelenecektir.
Gerçek kürenin eksenlerden biri doğrultusunda uzatılması veya basılması ile elde edilen ve bu sebeple uzatılmış küre ve basık küre olarak da adlandırılan, eksenel simetriye sahip, elips kesitlerinden meydana gelen bu tür cisimler de yük altında ince cidarlı taşıyıcı yapılar imâl etme yönünde önemli seçeneklerden birini meydana getirmektedir.
|
Devamını oku...
|
Seyir Defteri -
Mühendislik
|
Cumartesi, 07 Temmuz 2018 |
Hidrostatik yüklü kürevî kabuklar ki uygulama anlamında yarım küreden sığ küreye kadar farklı şekillerde kullanılır; elasik, plastik veya elasto-plastik olarak burkulabilir. Bu konuyla ilgili yayınlanmış 1915 tarihli ilk bilimsel belge İsviçreli makina mühendisi Robert Zoelly'ye aittir [3] ve elastik bölgede eksensimetrik burkulma kabûlûne dayanır.
Bu önemli mühendislik sahasındaki çalışmalar 1917'de Leibenson, 1922'de Schwerin ve hemen sonrasında da van der Neut tarafından sürdürülmüştür. Genel kabuk eşitliklerinin doğrusal çözüm sürümlerine dayanan küçük miktarda esnek şekil değiştirme temelli Zoelly ve sonrasındaki bu yaklaşımlar aşağıdaki [e.1] eşitliğinde ifade edilen hidrostatik burkulma basıncına işaret eder:
|
Devamını oku...
|
Seyir Defteri -
Yazılım
|
Cumartesi, 30 Haziran 2018 |
Ortalama bir Hesaplamalı Akışkan Dinamiği çalışması söz konusu olduğunda, sınırı tabakayı daha iyi çözebilmek için duvar yakınındaki kısıtlı bir bölge için düzenli, geri kalan hesaplama ortamı için ise serbest örgü kullanarak her iki yaklaşımın üstünlüklerinden birlikte yararlanmaya çalışmak yaygın bir uygulamadır.
Böyle bir melez örgü, her ne kadar burada örnek olarak kullanılacak geometri kolay sayılsa da tam düzenli örgü oluşturmanın son derece zaman alıcı ve zorlu olabildiği karmaşık cisimler üzerinde daha verimli çalışabilmeyi mümkün kılabilmektedir.
|
Devamını oku...
|
Seyir Defteri -
Malzeme Bilgisi
|
Perşembe, 28 Haziran 2018 |
Geçtiğimiz iki asır değerlendirildiğinde Çin ve Türkiyenin, Batı karşısında içine düştüğü âciz durum; sebepler, etkiler ve sonuçlar açısından bu ülkede yaşananları da dikkâtlice incelememizden belki bâzı faydalar sağlanabileceği fikrini akla getirebilir. Bu bağlamda Çinin çelik macerası da başlı başına ilgi çekici olmakla birlikte şimdilik mevzu sadece denizaltı mukavim teknelerinin inşasında kullanılan çelikler ile sınırlı olduğundan çerçeve son derece dar olacaktır.
1950'lerde ABD'de HY Sınıfı olarak ortaya konan ve günümüze kadar askeri gemi ve bilhassa da bu konunun en zorlu bölümünü meydana getiren denizaltı inşası alanında, önemini muhafaza eden düşük alaşımlı suverilmiş ve tavlanmış çelik teknolojisi en önemli dönüm noktalarından biri olarak kabûl edilebilir.
|
Devamını oku...
|
Seyir Defteri -
Yazılım
|
Pazartesi, 25 Haziran 2018 |
Gmsh projesi 1996 yılında sonlu eleman temelli çözücüler için kullanıcı dostu bir 3 Boyutlu hesaplama örgüsü oluşturma ve elde edilen çözüm sonuçlarını değerlendirmeye yönelik olarak bileşik önişlem ve sonişlem yazılımı meydana getirebilmek gâyesi ile başlatılmıştı ki o dönem için geometri motoru, örgü üretici ve sonişlemci yeteneklerini birarada sunan açık-kaynak bir ürün mevcut değildi.
Unix tabanlı ilk sürüm 1998'de yayınlandıktan sonra gelişme devam etti, 2003'de C++ ile yazılmış durumdaki bütün kaynak kodu GNU-GPL lisansı ile yayınlandı. 2006-2007'de toplam kodun yaklaşık yarısı yeniden yazılarak 2.0 sürümü yayınlandı ve bu arada yaygın bütün işletim sistemleri birlikte desteklenmeye başlandı.
|
Devamını oku...
|
Seyir Defteri -
Mühendislik
|
Cuma, 22 Haziran 2018 |
19.Yüzyılın son çeyreğinde, hızla gelişmeye başlayan torpil tasarımları üzerinde yaşanan ve günümüze kadar süren uluslararası rekabet neticesinde daha hızlı, daha uzun menzilli ve daha tahrip edici silah hedefine ulaşabilme doğrultusunda çalışmalar devam etti. Bu teknoloji sahasında en köklü birkaç ülkeden biri olan İtalya, başlangıçtan itibaren daima önemli gelişmelerin yaşandığı bir bölge olmayı da sürdürdü.
İngiltere (1871) ve Hollanda'dan (1876) sonra 1889'da İtalya'da inşa edilen dünyanın üçüncü hidrodinamik deney havuzunun da diğer bâzı değişkenlerle birlikte bu gelişmelerde belirgin bir katkı yapmış olması kuvvetle muhtemeldir. 1935'e gelindiğinde saatte 50dmi hıza ulaşabilen dünyanın ilk torpili olan 533mm çapındaki W.270'in tasarımı da İtalya'da tamamlanmıştı.
|
Devamını oku...
|
Seyir Defteri -
Savunma Sanayii
|
Çarşamba, 06 Haziran 2018 |
Süperiletkenlik vasıtasıyla elektriğin uygun malzemeler üzerinden sıfır dirençle akabilmesi, bu tür malzemelerin kullanılmasıyla elektrikli bütün sistemlerin verimlerinin ciddi seviyede artırılabilmesini mümkün hâle getirmektedir. İlave olarak süperiletkenlerin, Bakır gibi sıradan(!) iletkenlere göre çok daha yüksek (~100-300kat) akım yoğunluklarını taşıyabilmesi de ciddi bir üstünlük sağlamaktadır.
Böylelikle süperiletken malzemelerin kullanılmasıyla elektrik motorlarından, kablolara kadar geniş bir yelpazedeki eşdeğer görevlerin çok daha küçük ve hafif elektrikli donanımlar ile yerine getirilebilmesi mümkün olabilmektedir. Bu hedeflere ulaşabilmek için uzun yıllardır gerçekleştirilen kapsamlı ar-ge çalışmaları sonucunda gelinen noktada beklenen kazancın teknik olarak gerçekleştirilebilir bir hedef olduğu da deney ortamlarında gösterilmiştir.
|
Devamını oku...
|
Seyir Defteri -
Malzeme Bilgisi
|
Pazar, 03 Haziran 2018 |
Hollandalı fizikçi Heike Kamerlingh Onnes ve takımı, maddenin çok düşük sıcaklıklardaki özelliklerini ve davranışlarını incelerken, mutlak sıfır noktasının sadece 4,2derece üzerinde Civanın elektriğe hiç direnç göstermediğini farkettiğinde insanlık tarihinin en önemli bilimsel keşiflerinden biri 1911 itibarı ile yapılmış oldu.
Nükleer güç ve elektronik ile birlikte 20.Yüzyılın en önemli üç teknolojik keşfinden biri olarak kabûl edilen ve süperiletkenlik (üstüniletkenlik) olarak adlandırılan bu yeni fizik sahasındaki çalışmalar, sahip olduğu potansiyel ile yeni imkânlara erişebilmek için gerçekleştirilen çok geniş ar-ge çalışmalarına bağlı olarak hızla gelişmeye devam etmektedir.
|
Devamını oku...
|
Seyir Defteri -
Askeri Teknoloji
|
Pazar, 27 Mayıs 2018 |
19.Yüzyılın ikinci yarısında gelişimine başlayan torpiller, önceleri ancak taşınan yüksek basınçlı havanın mekanik enerjiye dönüştürülmesiyle tahrik edilebiliyordu. Bu çözüm ile donanmaların giderek artan hız ve menzil taleplerini karşılayabilmek pek mümkün olmadığı için kısa bir süre sonra ilk ısıl tahrik sistemleri de ortaya çıktı ve 20.Yüzyılın başında artık torpil teknolojisi ağırlıklı olarak ısıl tahrik çözümlerine yönelmişti.
Japonya tarafından hizmete alınan ilk torpil, 1884 itibârıyla Almanya'dan satın alınan, 356mm çapında ve 4,57m uzunluğundaki, 90atm basınçlı hava ile tahrik edilerek 31kg harpbaşlığını 11m/sn hızla 400m menzile eriştirebilen, tunç gövdeli Schwarzkopf C84 türüydü. Bunu 1893'de sipariş edilen Whitehead'ler izledi; Akbaş, Karabaş'a karşı! Çok kısa bir süre sonra ise japonlar kendi torpil teknolojilerini geliştirme yönünde çalışmaya da başladılar.
|
Devamını oku...
|
Seyir Defteri -
Askeri Teknoloji
|
Salı, 15 Mayıs 2018 |
Bilgisayarların gelişmesi ile birlikte hayatın bütün alanları bu oluşumdan etkilenmeye başladığı gibi söz konusu etkinin büyüklüğü yüksek bir ivme ile artmaya devam etmektedir. Tam olarak bu etkinin tetiklediği, bilişim ve haberleşme merkezli olarak insanoğlu tarafından meydana getirilen siberuzay adlı yeni bir ortam, insanlık üzerinde belirgin değişimlere sebep olmaktadır.
Söz konusu değişimlerin nereye varacağı, nelere gebe olduğu ve nasıl sonuçlar doğuracağı tam olarak kestirilemese de insanlığın yakın gelecekte bugünkünden bile daha karanlık günleri görmesi, nedense(!) daha kuvvetli bir ihtimâl gibidir. Tabii bu noktadaki görüşler ve beklentiler insanlık kavramından ne anlandığına bağlı olarak kişilere göre değişiklikler de gösterecektir.
|
Devamını oku...
|
|
|
↢ Başlangıç ← Önceki 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Sonraki → Son ↣
|
|